Duygudurum ya da duygulanım bozuklukları denen grupta başlıca iki psikiyatrik hastalık yer alır: Bipolar bozukluk ve depresif...
Devamını OkuyunBİPOLAR BOZUKLUĞUN KLİNİK BELİRTİLERİ Bipolar hastalığın belirtileri üç ayrı dönem şeklinde ortaya çıkabilir: Mani-hipomani...
Devamını OkuyunDEPRESİF BOZUKLUKLARIN KLİNİK BELİRTİLERİ Depresif hastalıkların belirtileri major ya da minor depresif dönemler şeklinde...
Devamını Okuyun5 çocuklu bir subay ailesinin ikinci çocuğu olarak, 1948’de İstanbul’da doğdu. İlkokulu Diyarbakır ve Sivas’ta, ortaokulu Sivas, Elazığ ve Bingöl’de, liseyi Bingöl ve İstanbul’da okudu. 1972’de İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi’nden mezun oldu ve askerlik görevi sonrası, 1974’de aynı fakültenin psikiyatri kliniğine asistan olarak girdi. Bu klinikte 1979’da uzman, 1982’de yardımcı doçent, 1986’da doçent ve 1995’de profesör olarak çalışmaya devam etti. Ekim 2010’da kendi isteğiyle emekliye ayrıldı.
Asistanlığının ilk iki yılında ‘psikiyatrik bozuklukların biyolojik temelleri ve psikofarmakoloji’ konularına odaklanarak, uzmanlık tezini bu alanda yaptı. 1977 yılında, ‘duygudurum bozukluğu’ tanılı hastalara koruyucu tedavi uygulanan bir poliklinik çalışması başlatarak, Türkiye’deki duygudurum bozukluğu merkezlerinin öncülerinden birisi oldu. İlk yıllarda “lityum polikliniği” adıyla yalnız başına yürüttüğü bu tedavi ve araştırma programı, uzmanlık sonrasında, diğer asistanların da görev ve eğitim aldığı bir tedavi, eğitim ve araştırma merkezine dönüştü; ve 1982 yılında Duygudurum Bozuklukları Birimi adıyla, zor hastaların tedavi edildiği bir eğitim ve araştırma merkezi olarak tanındı. Dr Yazıcı, 1991’de New York Albert Einstein Medical Center’da Prof van Praag yanında gözlemci olarak bulundu; daha sonra Türkiye Psikiyatri Derneği içinde Duygudurum Bozuklukları Çalışma Grubu’nun kurulma ve koordinatörlük görevlerinde yer aldı.
2006 yılında, Türkiye Psikiyatri Derneği’nin bir etkinliği olarak ve Türkiye’nin tüm komşu ülke...
Devamını Okuyun
(Velioğlu S. Sanatla tanı ve tedavi. 'Psikiyatri', Ed. Özaydın S, İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Klinik Ders...
Devamını OkuyunPsikiyatride sanatla tanı ve tedavinin, ayrıca "delilik ve dahilik" ve "yaratıcılık ve psikiyatrik hastalıklar" konularının...
Devamını OkuyunAşağıdaki kaynaklardan yapmış olduğumuz bu alıntılar, bir sonraki bölümde sunulacak ve 'psikopatolojik sanatla tanı ve tedavi...
Devamını OkuyunPSİKOPATOLOJİK SANAT VE İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ PSİKİYATRİ KLİNİĞİNDEKİ PSİKOPATOLOJİK RESİM ÇALIŞMALARI Günsel...
Devamını OkuyunPSİKOPATOLOJİK SANAT 19. YY sonlarında, psikiyatri hastanelerinde birikmeye başlayan hasta resimleri, sanatçıların ve toplumun...
Devamını OkuyunYaratıcılığın ancak ruhsal olarak sağlıklı olma durumunda ortaya çıkabileceği görüşüne karşılık, psikiyatri hastalarının...
Devamını OkuyunÇığlık Projesi, bir sonraki bölümde anlatıldığı gibi, bir bakıma rastlantılar sonucu doğdu. İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı'nda, hastaların 1957-1992 yılları arasında yapmış olduğu binlerce resmin değeri ve düşündürebileceklerini, tesadüfen, onlara "daha yakından bir bakma" düşüncesi aklımıza gelince farkettik. Kuşkusuz, Prof Dr Süleyman Velioğlu hocamız Atölye'de çalıştığı yıllarda bunu en derinden hisseden kişiydi; ama biz asistanlar bu etkinliği yalnızca bir uğraşı tedavisi gibi görüyorduk. Bizler, o sıradaki genç nesil, başdöndürücü hızla yükselen beyin biyokimyası keşiflerinin ya da yeni ve hızlı yöntemler sunan psikoterapötik yaklaşımların çekiciliğine yönelmiştik. Evet, sanatla tanı ve tedavi yaklaşımının, başlangıçta, daha etkili ve bilimsel yöntemlerin yokluğundaki iddialı konumu, kuşkusuz bu gelişimlerle baş edemezdi; ama hastaların daha derinden...
( Olcay Yazıcı, Çığlık Işıkla Buluştuğunda:; kitabından) PROJENİN ÖYKÜSÜ: ÇIĞLIK IŞIKLA BULUŞTUĞUNDA KARŞILAMA Odanın bir duvarı yerden tavana kadar dolaptı. Dolabın önüne bir kanepe ve koltuklar yerleştirilmişti. Ceketimi çıkardım, kanepeyi ve koltukları yavaşça çekerek dolap kapaklarının açılabileceği bir mesafe oluşturdum. Anahtarı dolabın kilidine yerleştirdim, çevirdim. Bu dolaplar yıllardır hiç açılmamıştı. Kapağı açarken, uzun yıllar beklemenin sabırsızlığıyla dolu ağır bir koku çarptı yüzüme: Boya, kağıt ve toz karışımı, sersemletici bir koku. Raflarda insan boyu kalın mukavva dosyalar ve içlerinde binlerce kağıt görünüyordu. Elimi dosyalardan birine uzatıp, içinden rasgele bir bölümü dikkatle çektim. İki elimle taşıyarak masaya koydum. Kağıtları tek tek çevirip incelemeye başladım. Bunların eskiden Psikiyatri Kliniğinde yatan hastaların yaptıkları resimler olduğunu biliyordum. Bilmediğim...
"Elimizdeki birikimin çok özel ve dünyadaki benzerleriyle kıyaslandığında da az rastlanır bir büyüklük ve orijinallikte olduğu görülmektedir. Bu nedenle, hem koruma altına alınmasını, hem de, ülke çapında diğer psikiyatri kliniklerindeki birikimlerle de birleştirilerek, toplumsal ve bilimsel platformlara açılmasını sağlayacak bir "Türkiye Psikopatolojik Sanat Müzesi" kurulması; böylece, hem topluma tanıtılmaya, hem de bu konudaki araştırmalara kaynak olmaya devam etmesi düşüncesi ise, Proje'nin son aşamasıydı. Şimdilik ulaşılamamış kalan son iki aşamanın da bir gün mutlaka gerçekleşeceğini umuyorum." Prof. Dr. Olcay Yazıcı
Maçka Cad. Beyaz Apt. No:15 Kat:3 D:6 Maçka - İstanbul
info@olcayyazici.com.tr
+90 212 246 41 21
+90 538 962 57 42